Mesnevi’den...
Hazret-i Peygamber, Cenâb-ı Aliye buyurdu ki: Ey Ali! Sen
Allah’ın arslanısın; pehlivansın ve cesursun.
Fakat arslanlığa güvenme de ümit ağacının gölgesine gel
Öyle bir akıl sahibini vesile edin ki, hiçbir nakilci
yolundan çevirmeye muktedir olamasın.
Onun gölgesi arz üzerinde kaf dağı, ruhu da çok yüksekte uçan
bir zümrüd-ü ankadır.
Kıyamete kadar onu anlatacak olsam, bekleme, onları
anlatmak bitmez.
Ama kısaca; insan-ı kâmil, insanlık perdesiyle örtülmüş bir
güneştir. Artık anla! Doğruyu en iyi bilen Allah’tır.
Ey Ali! Allah yolunda nefsinle başbaşa taat yerine, Hakk’ın
has kulu bir kâmili vesile edinmeyi tercih et.
Herkes, kendince bir ibadete meylederek, kendilerini azabdan
kurtaracak bir vesile hazırladılar.
Ama sen kâmil bir zatın eteğine yapış ki, o içten pazarlıklı
nefsinin düşmanlığından kurtulasın.
Bu yol, senin için bütün taatlerden daha iyidir. Bunu
yaparsan, öndekileri bile geçmiş olursun.
Sen de ey Hak yolcusu! Üstadı bulunca aklını başına al da
ona teslim ol. Musa Peygamber gibi Hızır’ın hükmü altında yürü.
Ey Hak yolcusu! Hızır’ın yaptığı işlere tereddütsüz sabret
ki, sana “artık ayrılma zamanı geldi, git!” demesin.
Mürşid, gemiyi delse de sen ses çıkarma! Çocuğu öldürse de
saçını-başını yolma.
Allah, onun elini kendi eli olarak adlandırdı da ‘Allah’ın
eli onların elinin üzerindeydi” ayetini indirdi.
Allah’ın eli o çocuğu öldürür ve diriltir. Diriltmek ne
demek; onu ölümsüz ruh haline getirir.
Her kim bu yolu -pek rastlanmasa da- kendi kendine geçmişse,
bil ki o da yine pirlerin himmetiyle maksadına ermiştir.
Pîrin eli, gözden ıraklara yetişemeyecek kadar kısa değildir.
Onun eli, Allah’ın tuttuğu kabza mesabesindedir.
Madem ki gözden ırak olanları bile nadiren de olsa maksadına
ulaştırıyorlar; hiç şüphe yok, teslim olanlar onlardan çok daha fazla ikrama
nail olurlar.
O kerim zatlar, gözden ıraklara yiyecek veriyorlarsa,
misafirlerinin önüne nasıl nimetler koyarlar?
Onların huzurunda boyun büküp hizmet edenler nerede, kapı
dışında durup içeri ile alakadar olmayanlar nerede?
Ey Hak yolcusu! Kendine bir pır edinince, gerek onun
hizmetinde, gerek tavsiye edeceği amel ve ibadette tembellik edip çamur gibi
uyuşukluk gösterme.
Eğer her amel ve hizmetin zorluğundan incinir de kin tutmaya
kalkışırsan, cilasız ayna gibi kalırsın.
Hazret-i Mevlana
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder